Üst Üste On Beraberlikten Sonra Rakipsiz - Bölüm 2470

Bölüm 2470 İlkel Krallık Yenildi, Kaynak Çağından Miras, Karşı Konulmaz Eğilim

Sonsuz kılıç qi gökyüzüne yükseldi, her biri son derece keskin kılıç arzusu içeriyordu.

Kılıç qi gökyüzünde süzüldü ve Tanrı İmparator Mührü’nün ışınlarıyla çarpıştı.

Işık ve kılıç qi şiddetli bir şekilde çarpıştığında birbirlerini yok ettiler.

Boşluk havai fişek gibi patladı.

Göz kamaştırıcı havai fişek gösterisinin ortasında, beyaz cüppeli ve obsidyen saçlı bir figür ortaya çıktı.

Ölümsüz Kıvılcımlarla çevrili, yaptığı her hareket aşkın hissettiriyordu.

Chu Kuangren’di!

“Ne?”

Tanrı Prens’in gözleri şaşkınlıkla büyüdü. İlkel Alev, Tersine Çevirme Tanrısı ve Luo Hou da dehşete düşmüştü.

“Ne? O burada mı?”

“Yanılmışız!”

“Neler oluyor?”

Tanrı Prens şaşkına dönmüştü.

Saldırıyı başlattılar çünkü Chu Kuangren’in krallıkta olmadığını düşündüler, ancak Chu Kuangren ortaya çıktı ve hatta Tanrı İmparator Mührü’nün saldırısını iptal etti.

Tanrı Prens ve ordusu anında zor bir duruma düştü.

“Sizler burada çok eğleniyorsunuz,” dedi Chu Kuangren.

Kılıç el işaretini öne doğru işaret etti. Milyonlarca kılıç qi havaya yükseldi ve uzaydaki yıldızlar gibi gökyüzünü kapladı.

Kılıç qi, Tanrı Prens ve ordusunu hedef alıyordu.

Her kılıç qi’si korkunç bir güç ve aynı zamanda krallıktan gelen servet enerjisi içeriyordu.

Bir Derebeyi bile zarar görmeden onu engelleyemezdi.

“Geri çekilin!”

Tanrı Prens hiç düşünmeden geri çekilme emri verdi.

Chu Kuangren bu kadar kolay gitmelerine izin vermezdi. Elini kaldırdı ve kılıç qi bir fırtına gibi yağdı.

Hiçbir hükümdar saldırıya dayanamadı.

“Hayır!”

Ming Bujue gözleri büyürken korkuyla bağırdı. Vücudu bir sonraki anda patladı.

Tanrı Prens böğürdü ve Tanrı İmparator Mührü’nden daha güçlü bir ışık saldı.

Sonsuz ışık huzmeleri kılıç qi ile çarpıştı.

Ordunun geri çekilmesi için zaman kazanmaktı.

“Hücum!”

Shen Qixue, Fırtına Kralı ve diğerleri saldırıya devam etti.

Chu Kuangren’in gelişi morallerini ve güvenlerini artırdı.

Öfkeli bir kovalamacadan sonra, Shen Qixue, Fırtına Kralı ve diğerleri çok sayıda Hükümdarı öldürmeyi başardılar.

İlkel Krallık bu savaşta büyük bir kayıp verdi.

Üzücü olan tek şey, Dokuz Onur’u devirememeleriydi.

“Bu senin gerçek benliğin değil.”

Shen Qixue, ‘Chu Kuangren’e baktı. Chu Kuangren ile daha önce şahsen tanışmıştı. Eğer Chu Kuangren gerçekten burada olsaydı, krallığın gücüyle, Tanrı Prens, Tanrı İmparator Mührü ile bile kaçamazdı.

Chu Kuangren başını salladı. “Ben gerçek değilim.”

Yaratılış Kaynağına girmeden önce geride bıraktığı bir klondu. Uzaktayken arkasında sigorta bırakmamasına imkan yoktu.

Descendant Self Sword ve klon, geride bıraktığı iki sigorta katmanıydı. Onlarla birlikteyken, bir Derebeyi bile krallıkta sorun çıkaramazdı.

Shen Qixue ve diğerlerine ek olarak, Tanrı İmparator burada olmasaydı, krallık her türlü saldırıya karşı iyi olurdu.

“Gerçek benliğinle iletişim kurabilir misin?” Shen Qixue merakla sordu.

Diğerleri ona baktılar, Chu Kuangren’in nasıl olduğunu merak ettiler.

Chu Kuangren’in klonu başını salladı. “Yaratılış Kaynağına girdikten sonra gerçek benliğimle bağlantımı kaybettim. Garip bir yere girmiş gibi görünüyor. O Sonsuz Evrende ya da Büyük Hongmeng Evreninde değil.”

Herkes şaşırdı.

Sonsuzluk Evreni’nde olmayan bir yer var mıydı?

“Bu durumda, onun geri dönmesini beklerken Sonsuzluk Savaşı’na hazırlanmaya devam edeceğiz.” dedi Shen Qixue.

…

İki krallık arasındaki çatışma sona erdi.

Büyük ölçekte yürüyen İlkel Krallık, sefil bir şekilde geri döndü ve birçok adam kaybetti.

Birçok insan sonuca iç çekti. Bir şekilde İlkel Krallığın söylendiği kadar korkunç olmadığını hissettiler.

“Lanet olsun!” İlkel Alev çileden çıkmıştı.

Onun yanında, Tanrı Prens düşünmeye devam etti. Sonra ani bir farkındalıkla sarsıldı. “Onun gücü… O gerçekten mi? Sadece bir klon olabilir mi?”

Spekülasyonlarına rağmen orduyu geri götüremedi.

Sadece Chu Kuangren’in bir klonu olabilirdi, ama yine de Tanrı İmparator Mührü’ne karşı koyabilmek korkunç derecede güçlüydü.

Şeytan Kral, Shen Qixue ve diğerlerine ek olarak, geri dönmek onlara herhangi bir erdem kazandırmayacaktı.

“Hala zirveye ulaşamadık, yoksa bu kadar sefil bir durumda olmayacağız. Ancak, bu savaştan çok şey kazanıyoruz. En azından Pan Gu Krallığının şu anda ne kadar ateş gücüne sahip olduğunu biliyoruz,” diye mırıldandı Tanrı Prens.

Sonra, o savaşta kaç adam kaybettiklerini öğrenmek için birini gönderdi.

Çok sayıda Büyük Dao yetişimcisi ölmüştü ve bir düzineden fazla Hükümdar öldürülmüştü.

Kıyamet Karanlığı bile savaşta tamamen yok oldu.

Zayiat yüksekti, ama Tanrı Prens için, İlkel Tanrılar var olduğu sürece, diğerleri sayılardan başka bir şey değildi.

Bununla, iki krallık arasındaki savaş sona erdi.

Tanrı Prens adamlarını İlkel Krallığa geri getirdi. Ancak dönüş yolunda bir şey hissetti ve uzak ufka baktı. Ruhani qi gökyüzünde gürledi ve boşluk patladı.

Boşluktan bir kasırga gibi garip bir aura fışkırdı.

İlkel Alev ve Tersine Çevirme Tanrısı bile bunu hissetti. Hissettiklerine inanamadılar.

“Bu aura Kaynağa ait…”

“Neden burada bir Kaynak aurası var? Bu çağda bu kadar yoğun ve doğal bir Kaynak aurası nasıl var olabilir?”

Kaynak aurasının yeni ve doğal bir şey olduğunu söyleyebilirlerdi. Antik döneme ait değildi ama bu döneme özgüydü ki bu inanılmazdı.

Antik zamanlarda bile, doğal Kaynak enerjisi sönmüştü ve bir tane görmek son derece nadirdi.

“Hadi gidip bir bakalım.”

Tanrı Prens umursamaz davranmaya cesaret edemedi.

Tersine Çevirme Tanrısını, İlkel Alev’i ve diğerlerini enerji varlığının kaynağına götürdü.

Enerji varlığı uzaysal bir çatlaktan geliyordu ve enerji varlığını kontrol altına almak için iyileşiyordu.

Tanrı Prens hemen tepki verdi ve Tanrı İmparator Mührü’nü fırlattı.

Mühür parladı ve çatlağın iyileşmesini engelledi.

Daha yakından bakıldığında, arkasında gümbürdeyen bir Kaynak enerjisi vardı ve bu aslında yepyeni bir Kaynak Aleminden geliyordu.

İlkel Alev ve Tersine Çevirme Tanrısı Kaynak Alemine son derece aşinaydı.

“T-Bu kaynak dönemi!”

“Bu nasıl mümkün olabilir? Kaynağın kaybolduğunu düşündüm.”

Uzamsal çatlağın arkasındaki alem, kaynak çağdı ya da daha doğrusu, yalnızca kaynak çağda ortaya çıkacak bir manzaraydı.

“Anlıyorum. Bu, kaynak çağın gizli hazinesi!” dedi Tanrı Prens sevinçle.

Kaynak dönemden geriye kalan gizli hazineler olacağını beklemiyorlardı. Olsa bile, bütün bir alem değil, parça parça olmalıdır.

“Bu harika. İçeri girebilir ve gücümüzü yenileyebiliriz.”

“Evet. İyileştiğimizde, Tanrı İmparator projesini hızlandırabilir ve bu alemi Kaynak çağına dönüştürebiliriz.”

İlkel Alev heyecanlanmıştı.

Kaynak Aleminin ortaya çıkışı Pan Gu Krallığı tarafından da hissedilmişti.

Shen Qixue ve diğerleri burayı keşfetmek istediler ama Tanrı Prens tarafından çoktan kilitlenmişti.

Yaklaşamadılar bile.

“Bizi dövdüler. Bu sıkıntılı olacak.”

Shen Qixue ve diğerleri endişeliydi.

Kaynak aurası dışında, Kaynak Alemi de birçok hazine içeriyordu.

İlkel Krallık onları ele geçirdiğinde, sonuçları ağır olacaktı.

“Bu Sonsuzluk Savaşı’nda zaten dezavantajlı durumdayız ve şimdi İlkel Krallığın Kaynak Alemine erişimi var. Kaynak çağına geri dönmek kaçınılmaz mı?”

Şeytan Kral çaresiz hissederek gökyüzüne baktı. ‘