Konusu
Otuz bin yıl önce, kendilerine “Tanrılar” diyen Cennet Savaşçısı Irk Ruh Âlemini işgal etti. Yüzlerce ırk direnişe geçti ama sonunda ezici bir yenilgiye uğradılar. İlk pes eden insan ırkı oldu ve Yüz Irkın geri kalanı da kısa süre içinde onu takip etti.
Takip eden on bin yıl boyunca, tüm ırklar Cennet Savaşçısı Irk tarafından köleleştirildi. Zalimce muamele gördüler ve terörün gölgesi altında yaşadılar.
Cennet Savaşçısı Irk’ın fetih yürüyüşü burada da durmadı. Ruh Âlemini başlangıç noktası alarak, diğer gizli boyutları istila ettiler ve savaşı varoluşun her köşesine yaydılar. Savaş güçlerini büyük ölçüde tükettikten sonra, nihayet bu fırsattan yararlanan Yüz Irk tarafından yenilgiye uğratıldılar. Başka seçenekleri kalmayınca, diyarın dışındaki yıldızlı gökyüzüne kaçtılar.
Otuz bin yıl sonra, Cennet Savaşçısı Irk’ın çoktan eski bir efsaneye dönüştüğü bir çağda, Cennet Savaşçısı Irk’ın kan bağına sahip olan hafızasını kaybetmiş bir genç, önemsiz bir evde yetiştirilmektedir. Yaşam mücadelesi verirken, sessizce kan bağının uyanacağı günü beklemektedir.